30 Ekim 2011 Pazar

Melankoli

İçim sıkıldı. Apar topar kalktım yatağımdan, açtım pencereyi sonuna kadar; tşörtümden içeri giren rüzgar, uçsuz bucaksız deniz... Yine uzaklara daldı gözlerim... Sonsuz melankoli...

YALAN SÖYLEDİM!


İçim sıkıldı. Apar topar kalktım yatağımdan, açtım pencereyi sonuna kadar; kulağımı tırmalayan araba sesleri, her taraf apartman... Yine tek dost sigara...
Sınırlı melankoli...

29 Ekim 2011 Cumartesi

Anlayana


"Hür Adam: Bediüzzaman Said Nursi" Bu filmi izledim biraz önce Atatürk, bu kadar mı sığ, din ve kürt düşmanı, avrupa özentisi, cahil, aşağılık bir adam olarak gösterilir ? Şunu anladım ki; bu topraklarda bir Atatürk düşmanlığı yeşertilmeye çalışılıyor. Çünkü onlar da biliyorlar ki Atatürk algısını ve onun eserlerini yok etmeden bu topraklar da at oynatamazlar... At bile atar üstünden...

19 Ekim 2011 Çarşamba

Hadi biri okey desin

Ankara’ da kaç tane kahvehane ya da modern adlarıyla bilarda ve oyun salonları var? Büfe sayısından fazla mı? Her sokakta olmasa da her mahalle de bir den fazladır sanırım.
Bu mekanlara düzenli olarak giden erkek nüfusu ne kadar dır? Bu kişilerin toplam erkek nüfusuna oranı nedir? Peki bu erkek nüfus ne gibi ortak özelliklere sahip? Ne yerler? Ne içerler? Acaba marka takıntıları var mıdır? Konuşma biçimleri nasıldır? En çok hangi oyunu oynarlar dersiniz? İşletme sahibi hangi kanalları açık tutar mesai sonuna kadar?

Soru sayısını arttırmak mümkün. Bu mekanlar çoğunlukla erkeklere has yerler. Dünyanın başka neresinde böyle kadınların giremediği, sadece erkeklere özel mekanlar var mı merak etmekteyim. Varsa da acaba hangi ortak noktalarda birleştik bu ülkelerle?

Şimdi bir çok reklamcı adayı arkadaşım bu soruların cevaplarının çok basit olduğunu düşünebilir… Peki gerçekten de çok mu basit? Eminim cevaplar arasın da bizi çok şaşırtacak olanlar çıkacaktır. Bütün bu soruları cevabını bilmek, benim gibi reklamcılık dünyasına girmek isteyen arkadaşlar için çok önemli diye düşünüyorum. Strateji hazırlarken, yaratıcı çözümler ararken eminim işe yarayacaktır bu cevaplar; Çünkü en kolay ve en net iletişimin yüz yüze yapıldığını hepimiz biliyoruz. Karşımız da ki insanın yüz ifadesiyle neyi anlatmak istediğini, neye kızıp, neye güldüğünü, hayat motivasyonunu bilirsek, kısacası onu tanırsak bu bize doğru strateji ve taktik seçimi olarak geri döner diye düşünüyorum.

Yanlış anlaşılma olmasın, erkeklerin reklam konusun da kadınlardan bir adım önde olduğunu söylemiyorum. Sadece kadınların girebildiği ya da onlara özel olan şeyler de elbet var.( misal kadın günleri, kadın kuaförleri ) Anlatmak istediğim iyi bir reklamcı her türlü ortama girip çıkmasını bilmeli. Her ortam da gözlem yapma şansına sahip olmalı ki hep canlı tutabilsin beynini. Sürekli reklam dergileri, kitapları okumakla ya da reklam dünyasın dan insanlarla olmak yeterli olmasa gerek.

Not: Kısacası okeye 4. arıyoruz arkadaşlar, bu yazıdan sonra birisi gaza gelir umarım…

Ali Askar Güneş